Kral Mithradates 1. Kallinikos
2. Kral Mithradates 1. Kallinikos
Küçük Asya'da hüküm süren çoğu krallık gibi Kommagene de doğu ve batı halklarının kaynaştığı bir pota oldu. Farklı kültürleri, gelenekleri olan farklı diller konuşan insanlardı onlar ve doğal olarak kendilerini birleşmiş tek bir halk olarak görmüyorlardı. Onlar için aile ve kan bağı Kommagene krallığı altında birleşmiş olmakdan daha önemliydi.
Kral Mithradates bu tavrı değiştirmek için çok çalıştı. Örneğin her yıl atalarının onuruna Kommagene krallığında Olimpiyat Oyunları düzenledi. Bu oyunlar, Yunanlıların Olimpiyat Oyunlarıyla karşılaştırılabilir nitelikteydi.
Gençlik yıllarında Kral Mithradates de bu oyunlara katılmış ve Kommageneliler arasında popüler olmayı başarmıştı. Yetenekleri sayesinde Kral Mithradates pek çok ödül almış ve bunun bir sonucu olarak 'Güzellikle zafer kazanan' anlamına gelen 'Kallinikos' adını almıştı.
Mithradates Laodike adında bir Seleukos prensesiyle evlendi. (*) Üç kızları oldu ve dördüncü çocukları da kız olunca çift bir oğul sahibi olamama kaygısına kapıldılar. Bir oğula sahip olmak krallığın kalıcılığı açısında çok önemliydi ve erkek evladı olmayan bir kralın velihatı da yok demekti.
Oğulları olduğunda tattıkları mutluluk ve rahatlık sonsuzdu ve çocuğa Laodike'nin babasının adı, Antiochos, verildi.
Kommagene krallığı gücünü kat kat aşan güçlerin tehditi altındaydı ve Mithradates yardıma muhtaçtı. Yardım alma amacıyla Mithradates tanrılarla bir anlaşma yaptı. Bu tanrıların gerçek mi hayali mi oldukları bilmiyoruz, ancak krallığın bağımsızlığını koruduğu dikkate alınırsa Mithradates'in anlaşmasının işe yaradığı söylenebilir.
Diger taraftan bu sözleşmenin halklar arasındaki uyumsuzlukları yumuşattığı anlaşılıyor. Kommagene Krallığı'nı oluşturan bu başka başka köklerden gelen insanların kendilerini birbirleriyle bağlantılı hissetmeleri güçtü. Ancak tanrılarla yapılan sözleşmeden etkilendiler ve kendilerini tanrıların korumayı kabul ettiği seçilmiş insanlar olarak gördüler.
Böylelikle, Mithradates krallığını meydana getiren halklar arasında bir bağ oluşturulabildi. Kral bu sözleşmenin onuruna ülkenin her yerinde, temenos denilen, küçük tapınaklar inşaa ettirdi.
Temenoslar ülkenin en göze çarpıcı noktalarında kuruldu. Bu noktalardan tapınakların en önemlisi olan kutsal Nemrud Dağı'nın tepesindeki tapınağı görmek mümkündü. Bu tapınakların hepsinde tanrılardan biriyle el sıkışan Kral Mithradates'in tasvir edildiği beş tablet bulunurdu. Mithradates tanrılarai Yunanca ve Persce olan isimler verdi
Apollo / Mithras
Artagnes / Herakles
Zeus / Oromasdes
Hera / Teleia
Helios / Hermes
Mithradates tanrılara her iki dilde isim vermesinin sebebi krallığını oluşturan halkların kendilerini tanrılara yakın hissetmelerini sağlamaktı. Bu taş tabletler stel olarak da bilinir. Bu steller sayesinde Kral Mithradates tebasını sadece onun sayesinde koruma altıda olabileceklerine inandırdı. Bur temenoslar kralın tanrılarla yaptığı anlaşmanın şahitleriydiler.
Loos'un onuncu günü--14 Temmuz-- "Yüce Tanrıların Tezahürü" günü olarak kabul edildi. O gün Kral Mithradates'in taç giydiği gün olarak da seçilmişti. Her yıl o gün Kommageneliler köylerinin veya kasabalarının yakınındaki tapınaklarında biraraya gelerek kutlamalar yaparlardı.
Bu kutlu günde Kral Mithradates Nemrud Dağı'nın zirvesinde Kommagene'nin asilzadeleri ve diğer önemli şahsiyetleriyle biraraya gelir ve yüzlerce yurttaşının önünde tanrıların temsilcilerini kabul ederdi.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa